sekerci03 - idrar yollari hastaligi

Ana Sayfa
iletisim
saat
tasarim 1
tasarim 3
tasarim 4
Yeni sayfanın saat
button
webmaster marquee
3d mekanlar
üst menü
button gif
menü1
sondakika haberler
Yeni sayfanın başlığı99
resimi dalgalandirma
yeni sayfa
k.kerim oku
seker hastaligi diyabet
Yeni sayfanın başlığıpopo
dogum iki
dogum
Kulak sagligi
genel bilgiler
gögüs hastaliklari
gögüs hastaliklari2
idrar yollari hastaligi
kalp hastaligi
solunum sistemi1
solunum sistemi 2
1111
menü saglik
Yeni ee
cerceve renkli örnek kod
yorum kodu
script
Dinin kaynagi
örnek scroller
eshabi kiram kimdir
scroller kodu
hz.ebu bekir siddik
Hz ömer
Hz.osman
Hz ali bin ebu talip
islamda sahabeler
sayfayi yazdirma butonu
Yeni sayfanındeneme
slayt resim codu
kücük resmi büyük acma
benim sayfa1
Yeni dünya saatleri
renk kodlari
kod komutlari
Ziyaretçi defteri
yeni sayfa olacak
yeni sayfa yapimi
Yeni 777
yani olacak
09o90
reklam
Yeni sayfanın başlığı
Yeni sayfanın başlığı1
Apple
Apple.Denis
Yeni sayfanın başlığı5
Yeni sayfanın başlığı6



 

Çok çeşitli sebeplere bağlı olarak idrar yollarında meydana gelen, muhtevaları farklı taşlar. Böbrek ve idrar yollarındaki taşlar; idrar yollarının tıkanmasına bağlı olarak gelişen, böbrek hastalıklarının en sık görülen sebebidirler. En sık 20-40 yaşları arasında ve 2000 kişide bir görülür. idrar yolu taşları, genellikle vücuttaki hassas bir dengenin bozulması sonunda meydana gelirler. Böbrekler, vücuttaki suyu korurken çözünürlüğü az olan bir takım maddeleri de atmak zorundadırlar. Bu iki zıt durum arasında diyet, iklim ve aktiviteye uyumun sağlandığı bir denge kurulmalıdır. İdrarda, kalsiyum kristallerinden zerrecikler meydana gelmesini önleyen ve çözünen maddelerdeki kalsiyumu bağlayan maddeler mevcuttur. Atılma miktarının artması veya aşırı su tutulması sebebiyle idrar, çözünmeyen maddelere doyunca kristal zerrecikler hasıl olur, büyük ve taş meydana getirmek üzere çökmeye başlarlar. Kalsiyum oksalat ve fosfat kendi aralarında birçok taş kompleksleri meydana getirebilir. Kalsiyum, oksalat, fosfat, ürik asit ve sistinin idrarla fazla atılması veya fazla su kaybı, idrarın yoğunlaşıp, çözünmüş madde miktarının artmasına sebep olabilir. idrar iyonlara doyunca kümeleşmeler olur. Bu kümeler sabitleşince çekirdek meydana gelir ve çekirdek bir taş meydana getirmek üzere büyür. Kalsiyum, ürik asit, sistin ve struvit (magnezyum, amonyum fosfat) taşları hemen hemen böbrek taşlarının hepsini meydana getirirler. Kalsiyum oksalat ve fosfat taşları, bütün taşların % 75 ila 85′ ini yaparlar. Kalsiyum taşları genellikle 30 yaş üstündeki erkeklerde görülür. Taş oluştuktan sonra yeni taşların oluşma süresi hızlanabilir. Her 2-3 senede bir tekrarlayabilir. Kalsiyum taşı hastalığı, büyük ölçüde irsidir. Uzun süre yatalak olan hastalarda, bazı kemik hastalıklarında, paratiroit bezi hastalıklarında, böbrek hastalıklarında, aşırı D vitamini alanlarda görülebilir. Kalsiyum oksalat taşları iltihaplar sonucunda da olabilir. “Ürik asit” taşları filmde görülmez (diğer taşlar görülür). Umumiyetle erkeklerde görülür. Orik asit taşı gelişen hastaların yarısında gut hastalığı da vardır. irsidir. Fazla et yiyenlerde, uzun süren yüksek ateşli hastalıklarda, kan kanserinde, kanser tedavisi esnasında görülebilir. “Sistin” taşları çok nadirdir, irsidir.

“Struvit” taşları sık görülür ve tehlikelidir. Genellikle kadınlarda rastlanan bu taşlar, bakterilerin sebep olduğu idrar yolu iltihapları sonucunda meydana gelir. Bu taşlar büyük ebatlara erişip, böbrekten çıkan idrar yolundaki böbrek havuzunu doldurabilir.

Taşların belirtileri: idrar yolu yüzeyini kaplayan taşlar belirti vermeyebilirler. Herhangi bir sebeple çekilen karın filminde idrar yolu taşı tespit edilebilir. Bazen de idrarda gözle görülebilen veya mikroskobik kanamalar olabilir. Umumiyetle taş parçalanıp yerinden oynar ve idrar yoluna girip tıkar, ağrıya sebep olur. Taş; üreterden (böbrek ve mesane arasındaki idrar yolu) belirti vermeden geçebilir, fakat çoğu zaman bu geçiş ağrı ve kanama yapar. Böğürde giderek artan bir ağrı başlar. 20-60 dk. da ağrı şiddetlenir, bu durumda ağı kesiciler gerekir. Ağrı böğürde kalabildiği gibi alt kısımlara da yayılabilir. Ağrının aşağıya kayması taşın üreterin alt ucuna hareket ettiğini gösterir. Üreterin mesaneye bölgede olan taş sık idrara çıkma, ağırdı idrar yapma gibi belirtilere sebep olur ve idrar yolu iltihapları ile karışabilir.

Hareket hâlindeki taş kanama yapar. Taş hasta-lığında idrar yolu iltihabı sık görülür. Bu iki hastalık birbirinin ilerlemesini arttırır.

idrarla, üreterleri tıkayacak miktarda ürik asit veya sistin atılabilir. Kalsiyum oksalat kristalleri tıkanma yapmaz, kum şeklinde atılabilir. Kalsiyum fosfat kristalleri idrarı süt kıvamına sokabilir, tıkanma yapmaz. Taş hastalığında ayrıca; bulantı, kusma, bel ağrısı, karında şişkinlik gibi belirtiler olabilir.

Böbrek taşı olan hastaların tedavi ve değerlendirilmesi: Böbrek taşlarının oluşmalarının ve büyümelerinin önlenmesi için taşın cinsi ve sebebi araştırılmalıdır. Hastaların mühim bir kısmında, taşa sebep olan ve serum ve idrarın kimyasal analizi ile ortaya çıkarılabilen metabolik hastalıklar mevcuttur. Serum ve idrarda gerekli tahliller yapılır. Mümkünse böbrek taşının muhtevası incelenerek buna göre tedavi planlanır. Bozukluk ne olursa olsun her hasta susuz kalmaktan kaçınmalı ve günde 6-8 bardak su içmelidir.

Sık idrara gitme

Günde ortalama bir kişinin 4 veya 6 kere idrara gitmesi normal olarak kabul edilmektedir.Bu sayı, içilen su miktarına göre değişir.Toplam idrar miktarı,8 su bardağı kadardır.Bu miktarda ve idrara gitme sayısında fazlalık olduğu zaman,gençlerde Şeker hastalığı,ihtiyarlarda böbrek hastalığı veya prostat büyümesi düşünülebilir.

Prostat Büyümesi

prostat_b2İyi huylu prostatik hipertrofi ya da nodüler hiperplazi olarak da bilinen prostat büyümesi, idrara çıkmayı engelleyen kanserli olmayan bir rahatsızlıktır.

Prostat doğuştan küçücüktür ve ergenliğe kadar da küçük halde kalır. Ergenlik çağında testosteron seviyesi yükselir ve prostat büyümeye başlar. Testos­teron seviyesi 40 yaşından sonra her on yılda bir yaklaşık %10 azalır. Bununla birlikte, testos­teron seviyesi düşse bile, prostat büyümeye devam eder ve yaşlı­lıkta da büyümeye devam eder. Genç erkeklerde prostat büyümesi nadirdir, 30 yaş civarındakilerde % 10′dan daha az görülür. Ancak 60 yaş civan erkeklerin yarısından fazlasını etkiler, 85 yaş civarı erkeklerin yaklaşık %90′ında yaygın bir risk faktörüdür.


SEMPTOMLARI

85 yaş civan Amerikalı erkeklerin dörtte birinde, tedavi gerektiren prostat büyümesi belirtileri görülür. Prostat büyümesi olan erkeklerin yaklaşık olarak yansında hiçbir zaman herhangi bir belirti görülmez. Diğerlerindeyse, büyümüş prostat, idrar yoluna (
mesanedeki idrar boşaltan) baskı yapar, bir nevi bahçedeki hortumun üzerine basmak gibi. İdrar akışı engellenir; bu da, idrarı idrar yoluna itmek için mesaneyi daha çok çalışmaya zorlar. Zamanla, idrar yolundaki baskı o kadar şiddetli hale gelebilir ki, çok gayret etseniz bile, mesane­nizi tamamen boşaltamazsınız.

Sonuç olarak, sanki acilen idrara çıkmanız gerekiyormuş gibi hissedebilirsiniz ama bunu yapmak için çok zorlanmak durumunda kalır­sınız. İdrar akıntınız zayıf olabilir ya da durup tekrar başlayabilir, ya da idrara çıktıktan sonra damla damla akıtabilir ve sanki mesane­nizi tamamen boşaltmıyormuş gibi hissedersiniz. Ek olarak, sık idrara çıkma ihtiyacı hissedebilirsiniz ve geceleyin de sık sık tuvalete gitmek için kalkmak zorunda kalabilir­siniz. Bazı erkeklerde istemsiz idrar akıntısı, idrar kaçırma da görülebilir.

Bazı ilaçlar, belirtileri daha da kötüleştirebilir. Örneğin, idrar miktarını artıran diüretikler (idrar söktürücüler) genellikle belirti­leri iyice arttırırlar. Diğer ilaçlar da mesanenin kasılma gücünü azaltmak suretiyle sorunlara neden olabilir, en çok da antikolinerjik ilaçlarla. Son olarak, psödoefedrin gibi dekonjestanlar da prostat büyümesi olan erkeklerin mesane­lerini boşaltmalarını zorlaştırır.

Büyümüş bir prostat, tıbbi bakım gerektiren komplikasyonlar üretebilir. Eğer tıkanma mesanenin idrar tamamen boşaltmasına engel oluyorsa, hastalığın tekrarlanma­sına ve ciddi idrar yolu enfeksi­yonlarına karşı diren­ciniz olmayabilir. Bu durumda mesane taşı oluşturma riskiniz de artar. Prostat büyüdükçe, idrar yolundaki kan damadan çatlaya­bilir ve bu da idrarda kan görül­mesine yol açar.

Eğer idrar tıkanması uzun süre tedavi edilmezse, mesane o kadar çok şişer ki böbreklerden yeteri miktarda idrar atılamaz. Çok şiddetli vakalarda bu durum böbrek yetmezliğine neden olur. Yine de, böyle büyük komplikasyonlara sık rastlanmaz.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Doktorunuz tıbbi öykünüzü dinleyip idrar akışınızı ve ne kadar zamandır belirtile­riniz olduğunu sorar. Ayrıca, dijital rektal muayene (prostatın makattan parmakla muaye­nesi ve muhte­melen prostata özgü antijen testi (PSA) yapar. Tedavi, belirtilerinize ve doktoru­nuzla birlikte vereceğiniz karara bağlıdır. Bu seçenekler arasında “Bekle-Gör” (dikkatli takip) yöntemi, ilaçla tedavi ve çeşitli cerrahi işlemler yer alır. Bazen de lazerli ameliyat ve bitkisel tedavi gibi deneysel tedaviler denenir.

Prostat Kanseriyle Yaşamak
“Ameliyatımdan sonra (radikal prostatektomi) iyileşme döneminin çok zor gittiğini fark ettim. Bir prostat kanseri destek grubunun varlığını keşfetmem, iyileşmeme muazzam bir farklılık kattı.

Konuşmak istemediğim (ya da insanların konuşmasını istemediğim) bir konu varsa, o da prostat kanseridir. Bu yüzden başlangıçta gitmekte tereddüt ettim. Ama hemen anladım ki buradaki grup, en azından benim başıma gelen şeyi yaşamış olan erkeklerden oluşan bir gruptu. Yavaş iyileşme, hastalığın tekrar depreşme olasılığı, iktidarsızlık ya da idrar kaçırma gibi konuların hepsi bu gruptakilere çok tanıdık geliyordu. Aslına bakarsanız, prostat kanserinden iyileşmenin zorlukları hakkında cerrahların bildiğinden çok daha fazlasını biliyorlardı. Grupların çoğunun kadınlar ve erkekler için “ikişer ikişer” toplantıları da oluyordu. Bunların, bu özel hastalığın sıkça getirdiği mahrem sorunları ele almada muazzam bir yararı oluyor.

Toplantılara hâlâ takılı bir Foley sondam ve bacağıma kayışla bağlanmış idrar biriktirme torbam varken gitmeye başladım ve destek grubu üyesi arkadaşlarım tarafından o kadar rahatlatıldım ki neredeyse sinemaya bile o vaziyette gidebilirdim. Destek grubu, sizin, işlerin yoluna gireceğini, sorun­larınızla yaşamayı (ve üstesinden gelmeyi) öğrenebileceğinizi ve sizinle aynı yoldan geçmiş bir sürü insan olduğunu ve üstelik daha da kötüleştiği halde hâlâ gülümseyebilen bir sürü insan olduğunu öğrenmenize yardım ediyor.”
Michael Korda, Baş Editör, Simon&Schuster. Erkek Erkeğe’ nin yazarı. New York,
Simon & Schuster.

Böbrek Yetmezliği

Böbrek Yetmezliği

 

 

BöbrekGenel Bilgiler
Böbrek karnın arka bölgesinde bulunan 100-150 gram ağırlığında bir organdır. Normal kişilerde sağ ve solda olmak üzere iki adet böbrek bulunur. Toplumda yaklaşık 1000 kişinin bir tanesinde tek böbrek vardır. Tek böbrekli olmanın önemli bir sakıncası yoktur.

 

Böbreklerin işlevi
Böbreğin başlıca işlevleri vücut su, tuz, kalsiyum dengesinin sağlanması, idrar aracılığı ile zararlı maddelerin ve ilaçların vücuttan atılması ve hormon, şeker metabolizmasına olan katkılarıdır. Böbrek yetmezliğinde böbreğin bu işlevlerinde bozulma olur. Böbrek yetmezliği ani (akut) veya sinsi (kronik) seyirli olmak üzere iki şekilde gelişebilir.

Akut böbrek yetmezliğinin nedenleri
Çok sayıda neden vardır;
1. Ağır kanama, kusma, ishal, yanık sonucu kan basıncında düşme
2. Gebelik: Kanamalar, gebelik zehirlenmesi, sağlıksız koşullarda yapılandüşükler
3. Kalp yetmezliği
4. Böbrek hastalıkları: Nefrit, böbrek damarının tıkanması
5. İdrar yollarında tıkanıklık: Kanser, prostat büyümesi, taşa bağlı tıkanma
6. Ameliyatlardan, özellikle büyük ameliyatlardan sonra
7. İlaçlar: İlaçlara bağlı akut böbrek yetmezliği sık karşılaşılan bir sorundur, bu nedenle ilaçlar kesinlikle doktor denetiminde kullanılmalıdır.
8. Depreme bağlı kas zedelenmeleri

Kronik böbrek yetmezliğinin nedenleri
Türk Nefroloji Derneğinin verilerine göre;
1. Nefrit: Böbrek iltihabıdır.
2. Şeker hastalığı
3. Hipertansiyon
4. Taş, tıkanma, tümör gibi idrar yolu hastalıkları
5. Böbrek kistleri
6. Diğer nedenler

Belirti ve bulgular
Gece idrara kalkma, halsizlik, nefes darlığı, çarpıntı, idrar miktarında azalma, hipertansiyon, el, ayaklar ve göz etrafında şişmedir. Böbrek yetmezliğinin erken dönemlerinde belirtiler çok silik olabilir, tek belirti sık gece idrara kalkma olabilir. Gece idrara kalkma akşam çok sıvı (çay, su, karpuz…) alanlarda veya prostat hastalığı olanlarda da görülebilir. Gece idrara kalkan bir hastada başka bir neden yoksa bunun nedeni böbrek yetmezliği olabilir. Bu nedenle sık sık gece idrara kalkanların mutlaka böbrek yetmezliği yönünden araştırılmaları gereklidir. Bu amaçla kan ve idrar incelemeleri yapılmalıdır.

Tanı
Böbrek yetmezliğinin tanısı kanda üre veya kreatinin isimli maddelerin ölçülmesi ile mümkündür. İdrar incelemesi, radyolojik yöntemler, kanın biyokimyasal incelemesi ve diğer laboratuvar incelemeleri böbrek yetmezliğinin nedenini anlamaya yöneliktir.

Tedavi
Akut ve kronik böbrek yetmezliklerinde tedavi farklıdır. Böbrek yetmezliği tedavisi hastanın özelliğine ve böbrek yetmezliğine yol açan hastalığa göre değişir. Tedavi kesinlikle bir doktor denetiminde olmalıdır. Tedavide en önemli nokta eğer var ise kan basıncı düşüklüğü veya yüksekliğinin kontrol altına alınmasıdır. Beslenme, sıvı ve tuz dengesinin sağlanması ve ilaçlar diğer tedavi yöntemleridir.
Akut böbrek yetmezliği olan hastaların böbrekleri iyi ve yeterli tedavi ile genellikle düzelir. Böbrek yetmezliği ilerler ve kalıcı hale gelirse başka tedavi yöntemleri gerekir:
1. Diyaliz
2. Böbrek nakli

Bugün 41 ziyaretçi (51 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol