sekerci03 - dogum

Ana Sayfa
iletisim
saat
tasarim 1
tasarim 3
tasarim 4
Yeni sayfanın saat
button
webmaster marquee
3d mekanlar
üst menü
button gif
menü1
sondakika haberler
Yeni sayfanın başlığı99
resimi dalgalandirma
yeni sayfa
k.kerim oku
seker hastaligi diyabet
Yeni sayfanın başlığıpopo
dogum iki
dogum
Kulak sagligi
genel bilgiler
gögüs hastaliklari
gögüs hastaliklari2
idrar yollari hastaligi
kalp hastaligi
solunum sistemi1
solunum sistemi 2
1111
menü saglik
Yeni ee
cerceve renkli örnek kod
yorum kodu
script
Dinin kaynagi
örnek scroller
eshabi kiram kimdir
scroller kodu
hz.ebu bekir siddik
Hz ömer
Hz.osman
Hz ali bin ebu talip
islamda sahabeler
sayfayi yazdirma butonu
Yeni sayfanındeneme
slayt resim codu
kücük resmi büyük acma
benim sayfa1
Yeni dünya saatleri
renk kodlari
kod komutlari
Ziyaretçi defteri
yeni sayfa olacak
yeni sayfa yapimi
Yeni 777
yani olacak
09o90
reklam
Yeni sayfanın başlığı
Yeni sayfanın başlığı1
Apple
Apple.Denis
Yeni sayfanın başlığı5
Yeni sayfanın başlığı6



 

Doğum

 

Kadının gebelik boyunca taşıdığı yavruyu zamanı geldiğinde ekleriyle birlikte dış meme bırakması. Şüphesiz ki bebeğin dış ortama uyabilmesi, onun mümkün ölçüde miada erişmesi, organ sistemlerinin yapı ve fonksiyon bakımından yeterli özellikler kazanmasıyla orantılıdır. Bu bakımdan normal doğum, bebeğin olgunluğu ile paralel bir durum gösterir. Doğum, bütünüyle ritmik ağrıların başlamasından bebek ve eklerinin rahimden dışarı çıkışına kadar uzanan bir seri olayları içine alır. Bebeğin doğuşunu sağlayan başlıca faktör, rahim adaleleriyle beraber ona yardımcı karın adalelerinin kasılmalarıdır. Normal doğum bu fizyolojik güçlerin tesiri altında neticelenir. Bazen herhangi bir sebeple fizyolojik güçler dokumun olması için yeterli olmayabilir ki o zaman müdahaleli doğum gerçekleşir.

Zamanında doğum tariben 38-40. gebelik haftalarının içindedir. Bebek 28-37. hafta doğarsa bu doğuma “erken doğum” denir. 20-28. haftalarda sonuçlanan gebeliklere “Immatür Doğum” yani olmamış doğum ismi verilir. 20. haftanın altında sonuçlanan gebelikler “Düşük” olarak ele alınır. Birçok memleketlerde kanunla gebelik süresi tespit edilmiştir. Bu süre bizim memleketimizde 300 gündür.

Doğum olayının yaklaştığını gösteren belirtiler

1. Bebeğin başının aşağı düşerek karnın küçülmesi. Bu zamanda kadında solunumda bir rahatlama husüle gelir. Fakat mesaneye baskı arttığı için sık idrar etme hissi ve yürümede güçlük meydana gelir. 2. Doğum yolunda ifrazat artışı; kadın doğum yolunda nemlilik hisseder ve pet kullanma gerekebilir. Bu, son haftada ortaya çıkan bir durumdur.

3. Son günlerde 100-1000 gr. arasında bir ağırlık kaybı olur.

4. Nişan gelmesi: Doğumdan 25-36 saat önce hafif kanla karışık müküslü bir ifrazat (salgı) gelir. Bu, rahim ağzının yumuşamaya ve genişlemeye başladığını gösterir ve doğumun belirgin işaretlerindendir.

5. Su kesesinin erken açılması: Bazı vakalarda su kesesinin erken açılması, yakın bir doğumun belirtisidir. Zira zarların yırtılmasını, 24-48 saat içinde doğum ağrıları takip eder.

6. Yalancı ağrıların mevcudiyeti: Bazı kadınlarda doğumdan birkaç gün önce meydana gelen ağrıların bir kısmı hafif ağrı şeklinde karında hissedilir. Bu ağrılar çoğu kez bağırsaklarda gaz birikimi sonucu meydana gelir. Diğer erken belirtiler mevcut olmadığından bu ağrılara yalancı atı ismi verilir.

7. Ağrılı kasılmaların başlaması: Karın bölgesinde gebelik boyunca hissedilen ağrısız düzensiz kasılmaların gebeliğin son haftalarında arttığı görülür. Bu kasılmaların, rahim ağzını açmak ve yumuşatmak üzere ağrılı, düzenli, ritmik seyir kazanması doğum süresinin başlamış olduğunu gösterir.

Doğum olayı birbirini takip eden 3 devreye ayrılır

I. DEVRE: Genişleme devresi de denilen bu devre, gerçek doğum ağrıları belirmesiyle başlar. Rahim ağzının tam olarak açılmasıyla son bulur. Başlangıçta 2 milimetre olan rahim ağzı açıklığı kasılmalar sayesinde 10 santimetreye ulaşır. Bu devre ilk doğumlarda 12, birden sonraki doğumlarda ise 6 saattir. Kasılmalara gerçek doğum vasfı kazandıran nitelik, ağrı duyusu ile beraber oluşudur. Rahim kasılmaları başlangıçta 15-20 dakikada bir gelir ve takriben 15-20 saniye sürer. Evvela bel ve kuyruk sokumunda duyulan ağrı zamanla aşağılara iner. Birinci devre sonunda ağrılar 23 dakika ara ile gelip 40-60 saniye sürer.

Doğum ağrıları başlama mekanizması

Miada erişen bir gebelikte, doğum ağrılarının ne şekilde başladığı problemi henüz çözüm bulmamıştır. Bununla beraber bu karmaşık mekanizmada tek bir sebepten ziyade bir seri faktörlerin birbiri üzerine etkisinin söz konusu olduğu düşünülmektedir. Bu etkide hormonal, kimyevi, mekanik ve asabi sebepler mesuldür. Birinci devrenin sonunda tamamen yumuşayan rahim ağzında genişleme tamamlanarak bebeğin geçeceği çapa erişir. Bu esnada amnion kesesi de artan basınç neticesinde en zayıf yerinden yırtılır ve su dışarı akar.

II. DEVRE: Rahim ağzının genişlemesinin tamamlandığı andan başlayan bu devre, bebeğin doğumuna kadar devam eder ve bebeğin dışarı atılmasını hedef alır. Bu sebeple buna “atılma dönemi” de denir. İkinci devre ilk doğumda iki saat, birden sonraki dokumlarda ise 20-30 dakika kadar sürer. Ağrılar, su kesesinin yırtılmasını takiben kısa bir süre hafifler. Müteakiben bebeğin doğum kanalına girmesiyle daha da şiddetlenir. Doğum ağrıları ile akıntı hissinin refleks olarak meydana getirdiği karın adalelerinin kasılmaları aynı anda vuku bulur. Bu uyuşma temin edilmezse iradi karın adalelerinin kasılmalarından istenilen sonuç alınamadığı gibi gebe kadın boşuna ve lüzumsuz yere yorulmuş olur.  Çocuk normalde sol yanına yatmış, başını gövdesine dayamış, dizlerini karnına birleştirmiş olarak bulunur ve önce başın en tepesi çıkar. Kadında doğum mekanizması dik duruş sebebiyle çok kompleks bir özellik gösterir. Çocuğun dışarı atılması için vücut ve bebek birçok seri hareketler yapar. Bu hareketler kademeleriyle birlikte bilinmektedir fakat ne gibi faktörlerin etkisiyle meydana geldiği ve sebepleri henüz açıklığa kavuşmamıştır. Bu olay öyle programlanmış ve düzenlenmiştir ki dışarıdan hiçbir müdahaleye fırsat kalmadan bebek doğar. Bebeğin anne karnındaki duruşu ve doğum esnasındaki hareketlerinde meydana gelecek en küçük değişiklik doğumu imkânsızlaştırır veya çok zorlaştırır. Aynı zamanda bebek ve anne ölümlerine sebebiyet verebilir. Bu sebeple, bu muazzam hadise ve basamaklarını planlayanın mevcut olması, selim akılların kabul ettiği bir gerçektir. Çünkü doğumda çocuğun dışarı çıkması için yapmış olduğu başın öne eğilmesi vücudun ise dönmesi, gerilmesi, dışa dönmesi ve başın arkaya gitmesi ve sonra yana dönmesi harika hareketlerdir. Başın gövdeye eğilip en üst kısmıyla doğum kanalına girmesi normal doğum için kat olarak lazım olan bir şarttır. Bu baş hareketindeki en küçük değişme başın doğum kanalına girmesine müsade etmez.

Yeni doğan bebeğe yapılan ilk işlemler: Bebek doğar doğmaz ayaklarından tutulmak suretiyle baş aşağı tutulur ve ağzı steril bir gazlı bezle veya pamukla silinerek temizlenir. Bundan sonra göbek kordonunun kesilmesi ve bağlanmasına sıra gelir. 2 santim aralıkla, iki pensle göbek kordunu iki taraftan kapatılır. Arasından makasla kesilir. Sonra bebeğin karın derisine 2 santim uzaklıktaki bölümü temiz, steril bir ipek veya keten şeritle bağlanır. Bağlamanın bir santim üzerinden, ikinci bir bağlama yapılmalıdır. Bilahere kesik uca antiseptik bir solüsyon (mersol) sürülerek steril bir gazlı bezle kapatılır. Daha sonra bebeğin durumu, rengi, solunumu, kalp atımı, adale kuvveti, refleksleri bakımından değerlendirilir. Herhangi bir bozukluk varsa kuvöze konulur. Yeni doğan bebeğin gözlerinin bakımı için %1′lik gümüş nitrat solüsyonundan birer damla damlatılması kanuni mecburiyettir. Derinin bakımı için önce steril kompreslerle silmek kâfidir. 2. ve 3. günlerde tahriş etmeyen antiseptikli ilik banyolarda kirlerini almak oldukça faydalıdır.

 

III. DEVRE: Plasentanın (bebeğin eşi) çıkışıdır. Bebeğin doğumunu müteakip 35 dakika istirahata geçen rahimde kasılmalar tekrar başlar. Kasılmalar neticesinde plasenta, tutunduğu yerden ayrılır. Bu genellikle 10-20 dakika kadar sürer. Burada en önemli husus rahim kasılmalarını ve plasentanın kendiliğinden ayrılmasını kesin olarak beklemektir. Erken olsun diye tutulup çıkarılmağa çalışırsa rahmin içi dışına döner ve çok tehlikeli bir durum meydana gelmiş olur. Bebeğin doğumundan sonra hafif bir kan fışkırması ve kordonun bir miktar aşağıya sarkması plasentanın ayrıldığını gösteren belirtilerdir. Doğumun üçüncü devresinde 100-300 santimetre küplük bir kanama olur. Bu genellikle normal kabul edilir ve bir tedavi kap ettirmez.


sayfa ( 1 )  (2 )
 

 

 


 

Bugün 51 ziyaretçi (65 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol